2020-2021 KIŞ TAHMİNİ
Yazı metni pek çok insana göre karmaşık ve teknik merak gerektirdiği için, özet ve anlaşılır bilgi olarak aşağıdaki italik koyu paragrafı okunması yeterlidir. QBO konulu mavi yan başlıktan itibaren meraklısı olmayanlar okumasınlar, anlayamazsınız.
“2020-2021 kışında; yağışların Türkiye genelinde normallere yakın ve normallerin biraz altında olacağını, sıcaklık durumunun ise normallere yakın ve/veya normallerin altında olacağını bekliyorum. Ancak İstanbul son 3 seneki berbat kışlara nazaran daha şanslı, İstanbul ve Türkiye genelinde bu kış akıllarda yer edinebilen kar fırtınaları görebiliriz.”
QBO, Kutup Girdabı ve NAO ilişkisi
QBO’nun batılı (pozitif) olması, kutup vorteksinin 2021 kışında da (belki 2020 kışı gibi olmasa da) normalden güçlü olabileceğini gösteriyor.
Son CFS tahminleri de, duruma uygun olarak kutup vorteksinin normalden daha güçlü olabileceği yönünde senaryolarını çoğalttı.
Güçlü kutup girdabının dominant olduğu kışlarda, genelde kuzeyde gelişen blokajlara pek fazla rastlamıyoruz. Kuzey Avrupa ve Rusya’da kışların normalden daha ılık geçebildiğini bu durumda deneyimsel bir gerçek hatta son kış (2020) hatırlasanız, özellikle de Rusya ve Avrupa geneli çok sıcaktı.
NAO ise güçlü kutup girdabı olduğu kışlarda, yani blokajlarda çok etkin olmadığında pozitif eğilim gösteriyor.
Ancak şunu unutmayalım; Her pozitif NAO ile her negatif NAO’nun birbirinin karşı denk veya bire bir aynısı olan basınç dizilimleri sunmuyor. NAO’nun farklı görünümleri hakkında bazı detaylardan bu yazımda söz edeceğim:
NAO yeni keşfedildiği yıllarda, pek çok parametreden bağımsız olarak değerlendiriliyordu ve tek başına değerlendirildiğinde bizlere olabilecek basınç paternleri konusunda çok sağlam bir veri de değildi. Türkiye’de medyatik ve yetkin İTÜ Meteoroloji Mühendisliği bölümü maalesef bu alanlarda bizim erişebildiğimiz ölçüde yeterli araştırmalar yürütmediği için amatör meteoroloji camiasında bile NAO’nun yalnızca kış aylarında Türkiye’yi etkilediği veya nötre yakın fazlarının önem arz etmediği gibi yanlış bir düşünce var.
Bugün itibariyle NAO uzun vadeli tahminlerde önemli bir parametre, son yıllarda Avrupa Orta Vade Hava Tahmin Merkezi kaynaklı araştırmalar NAO’nun, Blokaj İndeksi (BLO) birlikte değerledirerek ve her iki parametrenin birlikte deneyimsel ortogonal fonksiyonları (EOF) geliştirilerek faz uzayları oluşturuldu.
Nihayetinde NAO’nun aslında çok çeşitli/farklı 8 faz içinde görünümleri olduğu ortaya çıkarıldu ( Detaylar için Laura Ferranti’nin araştırmasına bakabilirsiniz >> https://rmets.onlinelibrary.wiley.com/doi/epdf/10.1002/qj.3341 )
Yukarıdaki ayrıca kaynak linkini verdiğim araştırmada Ferranti tarafından Avrupa 9 bölgeye ayrılmış, deneyimsel olarak 2 metre sıcaklıklarının baz alındığı soğuk salınımlar ile EOF faz uzaylarının sonuçları ortaya koyulmuş.
İlginç olan, aşağıda 9 no.lu bölgede yer alan Marmara ve Balkanlar bölgesine, faz uzayında daha dar yelpazede soğukların iniyor olması,çünkü esasen bizim coğrafyamız aşırı pozitif NAO ve aşırı negatif NAO’da pek fazla soğuk salınım alamıyor.
Faz uzayında dairenin içinde nötre yakın pozitif ve pozitif BLO ile, nötre yakın (negatif veya pozitif fark etmiyor) NAO’da Marmara Bölgemiz polar ataklar alıyor. Yani EOF faz uzayında 9. bölgede yer alan Marmara Bölgesi, 6 ve 7. fazlar ile nötre yakın durumu temsil eden daire içinde polar ataklar alıyor.
Tabii arada NAO’nun tam pozitif olduğu veya BLO’nun nötre yakın negatif olduğu örnekler de var ama çok çok az. Ancak bu durumlarda bile diğer parametre olması gereken şartı (NAO orta kuvvette pozitifken mesela BLO’nun nötre yakın olması gibi) tam sağlıyor.
ECMWF’nin EOF uzay faz senaryolarını buradan takip edebilirsiniz. https://www.ecmwf.int/en/forecasts/charts/catalogue/medium-trajectories?facets=undefined&time=2020110200&forecast_from=latest
Neden 2021 kış tahmin yazımda BLO-NAO (EOF) faz uzayında bu kadar durdum ?
Çünkü yukarıda ağırlıklı olarak pozitif NAO ve güçlü kutup girdabı nedeniyle çok fazla blokaj olmadığını söylediğimde nasıl bir basınç patterni olabileceğini kafanızda canlandırmanızı istedim. Çünkü NAO’nun pozitif olacağını söylemekle nasıl pozitif olacağı arasındaki farkı görmenizi istedim.
Ben bu kış ağırlıklı olarak EOF faz uzayında 3. ve 4. fazlar ile zaman zaman daire içinde (nötr kısımda) bir kış geçireceğimizi düşünüyorum – kış tahminim de işte tam bu şekilde…
Genel olarak Türkiye’nin kuzeybatı kesimlerinde kış mevsimi olağanüstü yağışlı geçmez. Ülkemiz geneli normallere yakın ve normallerin biraz altında yağışlar alırken, 3 aylık kış ortalamasında da sıcaklıklar mevsim normallerine yakın ve altında olacak. İstanbul son 3 kışa nazaran bu kış kar açısından şanslı olabilir.
(Dolayısıyla Accuweather’ın 2021 Avrupa Kış Tahminine de ana hatları ile katılamıyorum çünkü güçlü kutup girdabında İskandinav bölgesinin kurak geçme ihtimali blokajlar pek olamayacağı için düşük ihtimal aynı şekilde, pozitif NAO’da Batı Akdeniz’in normalde fazla yağışlı geçme ihtimali ayrıca düşük)
Aşağıda Simon Lee’nin bu konuda ayrıca yaptığı faz uzayının 500 mb basınç anomalisi var. Uzay fazının ECMWF senaryo tahminlerine de burada ulaşabilirsiniz. –> https://www.ecmwf.int/en/forecasts/charts/catalogue/medium-trajectories?facets=undefined&time=2020110200&forecast_from=latest
ENSO’daki Son Durum
Türkiye Meteoroloji Mühendisleri Odasının ileri sürdüğü zayıf Nina beklentisinin tam aksine (bkz. https://twitter.com/weathergeek34/status/1320364705588957185 ) 2021 kışın Nina’nın en az orta kuvvette olacağı yönündeki beklentiler aynen devam ediyor. Matematiksel simülasyonlar da bu konuda ittifak halindeler.
La Nina’nın da tıpkı NAO gibi son yıllarda artık farklı açıdan değerlendirilmeye başlandığı artık su götürmez bir gerçek oldu. Yani Nina ve Nino’nun bize etkisi pek yok veya net bir sonuç vermedikleri şeklindeki tezlere katılmıyorum.
Özellikle Amerikalı, Çinli, Japon ve Avustralyalı iklim uzmanlarınca Nina ve Nino artık 3 alt kategori inceleniyor. Nina’nın alt kategorilerine ayrıca değinecek olursak; Pasifik’te su sıcaklıklarının doğuda daha çok negatif anomalide olduğu (Doğu Nina) Orta Pasifikte negatif anomalinin baskın olduğu (Orta veya Modoki Nina) ve doğu ile batı Pasifik beraber negatif su sıcaklık anomalisinin merkezlendiği ( hibrit) Nina şeklinde alt kategorilerde inceleniyor. Her alt kategorinin etkileri birbirinden tamamen da farklı…
Ağustos – Eylül döneminde Modoki Nina şartları Ekim 2020’den itibaren Hibrit Nina kategorisine dönüştü. Nina’nın Doğu ve Modoki olduğu zamanki kış etkileri birbirinden inanılmaz farklı, ancak Hibrit olunca şartlar diğer iki kategoriden de farklı olabiliyor.
1971-2000 ve 2008 kışları bilinen hibrit tip Nina kışları ve her üçünde de SSW (ani stratosferik ısınma) olmuş. İlginç bir detay ise polar vorteks ısınma sonrası üçünde de “split” değil, “displacement” yapmış. QBO ise 1971 ve 2008 kışlarında doğulu, 2000 kışında ise batılı olarak kayıtlara geçmiş. Tabii her hibrit Nina’da stratosferik ısınma olacak diye bir beklenti olmamalı ancak bilinen her üç örnekte de böyle bir durum olduğunu not düşmekte fayda var.
Hibrit Nina’nın görüldüğü 2008, 2000 ve 1971 kışlarında, basınç patterni de pozitif NAO ve BLO’nun baskın olmadığı bir sonuç vermiş. Yani Hibrit Nina’daki durumun basınç patterni de batılı (pozitif) QBO, pozitif NAO ve BLO’nun baskın olmadığı kış patterni ile bire bir uyumlu diyebiliriz.
Hibrit Ninalı kışlarda, ani stratosferik ısınmalar sonucunda ve stratosferik kutup girdabının yer değiştirebildiği kışlar da getirebildiği için (burada bilerek ve kullanıyorum, çünkü split pek görülmüyor.) akılda kalan kar fırtınalarına da gebe olabilir. Bunlardan 2000 kışının İç Anadolu için efsane olduğunu, yine 2008’de de Ankara’nın gündüz en yüksek sıcaklığın -10’a geldiğini hatırlayalım.